Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, yemyeşil ve kuş cıvıltılarıyla dolu bir ormanın kıyısında, huzurlu küçük bir çiftlik varmış. Bu çiftlikte iri gövdeli iyi yürekli bir inek, çevik bir keçi, zıp zıp tavşanlar, cesur bir horoz, sevimli bir eşek, kurnaz ama yardımsever bir tilki ve derenin serin sularında keyifle yüzen ördekler yaşarmış. Her biri farklı yerde barınsa da kalpleri dostlukta buluşur, sıkıntıları beraber göğüslerlermiş.
Baharın ilk sabahında horozun neşeli ötüşü herkesi uyandırmış; ancak ortalıkta alışılmadık bir durgunluk hâkimmiş. Tilki sabah turlarına çıkmamış, ördeklerin kanatları mahzun sallanıyormuş. Meğer ormanın öte yakasındaki dere coşmuş, minik köprü yıkılmış, sincap ailesi yavrularıyla karşı kıyıda mahsur kalmış. Yağmur toprağı gevşettiği için ağaçlardan geçmek de tehlikeliymiş.
“Ya sincaplar aç kalırsa?” diye dertlenmiş eşek. İnek, çanını sallayıp “Birlik olursak mutlaka çare buluruz,” demiş. Tam o anda gökyüzünden bir leylek süzülüp inmiş: “Sincaplar korku içinde; yardım dileyip beni gönderdiler,” diye haber vermiş.
Hayvanlar hemen plan yapmış. Ördekler, suya alışık oldukları için sincapları sırtlarında taşıyacak; leylek havadan gözetip yön gösterecek. Eşek erzak torbalarını sırtlanacak, inek boynundaki çanla tehlike sinyali verecek. Tilki patikayı kontrol edecek, horozla tavuklar kıyıda düzeni sağlayacakmış.
Ertesi sabah, güneş henüz ufukta gülümserken sefer başlamış. Tilki çamurlu geçitleri koklayarak güvenli yolu işaretlemiş. Eşek, yemişlerle dolu torbasını dikkatle taşımış. Ördekler yüzen köprü gibi sıralanıp sincap ailesini dalgalara kapılmadan karşıya geçirmiş; leylek yukarıdan cesaret verici kanat çırpışlarıyla onlara moral olmuş. İnek çanını çalarak herkesi uyanık tutmuş, tavşanlar hızlı adımlarla haber taşıyarak ekibi desteklemiş.
Sonunda sincaplar yuvalarına kavuşmuş, sevinç çığlıkları ormanda yankılanmış. Derenin hırçın sesi dostça bir mırıltıya dönüşmüş. Hayvanlar, birlik olduğunda en çetin engellerin bile aşılacağını bir kez daha öğrenmiş. O günden sonra çiftlikte, ormanda ve derenin kıyısında yaşayan herkes, yardımlaşmanın verdiği sıcaklıkla birbirine daha da sımsıkı kenetlenmiş. Ve bu dostluk hikâyesi, nesilden nesile umut dolu bir hatıra olarak anlatılagelmiş.