Bir varmış, bir yokmuş… Yeşillikler arasında saklı küçük bir kasaba varmış. Çınarın gölgelediği bu bereketli yerde insanlar neşeyle yaşar, çocuklar dere kenarında oyun oynarmış. Fakat kavurucu bir yaz mevsiminde o dere neredeyse kurumuş; ekinler sararmış, hayvanlar susuz kalmış. Köyün bilgesi Dede Hasan “Su biterse umut da biter,” diye kaygılanırken, yardım çağrısı uzak diyarlardaki Paw Patrol ekibinin kulağına gitmiş.
Genç lider Ryder, çevik polis köpeği Chase, neşeli itfaiyeci Marshall, güçlü ustabaşı Rubble, çevreci mucit Rocky, su uzmanı Zuma ve gökyüzü kahramanı Skye’ı toparlayıp kasabaya gelmiş. İlk iş, derenin neden kuruduğunu araştırmışlar. Anlatılanlara göre dağın zirvesindeki sert rüzgâr bulutları dağıtıyor, kar suları da yeterince aşağı inmiyormuş.
Ekip vakit kaybetmeden zirveye tırmanmış. Chase dürbünüyle bulutların savrulduğu yönü saptamış; Rocky, bulutları tutacak rüzgâr kırıcı kuleler tasarlamış. Rubble taş ve kütüklerle sağlam direkler inşa ederken Marshall güvenliği sağlamış. Skye havadan denetim yapmış, Zuma bulutlardaki su miktarını ölçmüş. Kuleler tamamlanınca rüzgâr kesilmiş, bulutlar dağın eteğinde oyalanmış; çok geçmeden yağmur ince ince yağmaya, karlar eriyerek dereyi beslemeye başlamış.
Şırıl şırıl su sesi kasabayı doldurunca halk sevinç gözyaşları dökmüş. Dede Hasan “Allah razı olsun, evlatlarım!” diyerek Paw Patrol’e teşekkür etmiş. O gece meydanda şölen kurulmuş; kadınlar en güzel yemekleri sunmuş, çocuklar davul-zurna eşliğinde halay çekmiş, köpekler de keyifle aralarına katılmış. Ryder “Yardım etmek bizim görevimiz,” diyerek sabahın ilk ışığında ekibini toplarken kasabalılar onlara su testileri ve yöresel lezzetlerden oluşan bir sepet hediye etmiş.
O günden sonra halk, her bahar dağa çıkıp rüzgâr kırıcıları onarmış, dere kıyısına çiçekler ve fidanlar dikmiş. Çocuklar her yağmur damlasında Paw Patrol’ü hatırlayıp cesaretlenmiş; kasabada yardımlaşma ruhu hiç eksilmemiş.
İşte sevgili çocuklar, iyilik paylaşıldıkça çoğalır, dünya daha güzel bir yer olur. Paw Patrol Masalı da burada son bulur.